4 Mayıs 2019 Cumartesi

İpekli Mendil'den Kâğıt Mendil'e


Yaşam sürprizlerle doludur. Nerede, ne zaman, ne olacağını bilemezsiniz. Öyküler de, bu bilinmezliğin sağladığı zenginliğin en ince ayrıntılarını yansıtırlar.

"Öykümüzde Nesneler, Karakterler, Mekânlar ve Daha Fazlası" açıklamasıyla yayımlanan "İpekli Mendil" (1) kitabını duyduğumda aklımdan ilk geçen "Ne olağanüstü, ne değerli bir kaynak olmuştur öykümüzün tarihine açılan bu kapı" düşüncesi oldu.

Sonra "Bir öykü senfonisi olmalı bu" dedim. "Öykünün notalarını seçmiş, derlemiş olmalı."

İnsana, yaşama, geleceğe değer veren herkes, yaşamında öykünün yeri ne olursa olsun bu kitabı okumalıydı. Kendine ve yaşamı zenginleştiren öykülere bir şans vermek için. Müziğin notalarının iki ya da üç harfle adlandırılan mekanik sesler olmaması gibi, öykünün notalarının da alfabedeki yirmi dokuz harften oluşmadığını anlamak için.

İnsanı ve yaşamı sevenler için büyük bir hazinenin kapağını açabilirdi bu başlık altında birleşmiş sözler ve imgeler. Belki kitapta yer alan alıntılar yeni notalar yaratabilir, bunlarla yeni ezgilere, büyük senfonilere gidecek yollar açılabilirdi.

Böylece öykünün zengin dünyasının kapısını aralayan ipekli mendille buluştum. Yazarların bıraktığı izlerle gurur duydum. Öykülerdeki incelikle yaşamın acımasızlığı arasındaki uçurumu görüp hatırlayınca içim bir kez daha sızladı. Ama yaşamın inceliklerle örülmesinde sözcüklerle dokunan öykülerin büyük katkıları olabileceğine de inandım.

....

İpekli Mendil, yaşama ve öykülerine sevgisi ve saygısı olan herkesin tekrar tekrar okuyabileceği, daha önce tanışmadığı, ya da tanışmış olsa da geçmişte bıraktığı öykücülerin ve öykülerin peşinden yeni yolculuklara çıkabileceği, gerektiğinde bir referans olarak başvurabileceği, boş sayfalar ekleyip kendi öykücülerinden alıntılarla genişletebileceği değerli bir çalışma olmuş.

Kitap sözlük düzeninde hazırlanmış. "Nesneler, Karakterler, Mekânlar ve Daha Fazlası" başlıklarına alfabetik olarak ulaşılabiliyor. Sondaki dizin yazar adına göre hazırlanmış. Bulunması gerektiğini düşündüğünüz bir yazarın olup olmadığını hemen görebiliyorsunuz.

Sözlük yerine bir tanıtımlar ve alıntılar yaklaşımı benimsense, okunabilirlik açısından farklı sıralamalar, dönem tür duruş akım bölge gibi ayrımlarla yapılacak gruplamalar da düşünülebilirdi. Belki böylesi bir biçimle ölçülebilir olanın katlanılmaz nesnelliğinden öyküce bir kopup uzaklaşma sağlanabilir, öykülerin gizli yüzlerine, yağmur sonrası yapraklarda asılı kalıp doğayı anlatan, öyküyü öykü yapan küçük damlalara daha dolaysız ulaşılabilirdi.

....

Kitapta 1844-1912 arasında yaşamış Ahmet Mithat Efendi de, 1862-1893 arasında yaşamış Nabizâde Nâzım da, 1860-1936 arasında yaşamış Samipaşazade Sezai de, 1982 doğumlu Gökçe Parlakyıldız da, 1987 doğumlu Gökhan Yılmaz da yer almış. Aşağıdaki sınırlı liste ve kitaptan yapılmış bazı alıntılar içerikle ilgili bir düşünce oluşturabilir:


Yazar
Doğum
Ölüm
Madde
Öykü
Yayın
Bir Alıntı
Sabahattin Ali
1907
1948
Şemsiye
Arabalar Beş Kuruşa
Kağnı Ses Esirler
.... bir çocuk ....ne zaman öğrenir insan olmayı?
Oğuz Atay
1934
1977
Tavan Arası
Unutulan
Korkuyu Beklerken
Eyvah! :Böcekler beynini yemişlerdi, en yumuşak tarafını
Kerime Nadir
1917
1984
İpek Çiçekleri
Suçlu
Suçlu
Nizamlı, intizamlı hayatlar yaşamaya mahkum edilmiş kadınların ıstırabı …
Cevdet Kudret
1907
1992
Jurnal
Kulak
Sokak
eskisini zamanın ihtiyaçlarına göre yenilemek
Vüs'at O Bener
1922
2005
Dayıoğlu
Nine
Kapan
Dayıoğlu serçelerin kafalarını koparır, göğüslerini yarar, yüreklerini yer çiğ çiğ.
Leyla Erbil
1931
2013
Tarih
Kutsal Aile
Hallaç
Gözlerin ve avurtların yerine oyulmuş dört iri çukurdur nine.
Ferit Edgü
1936

Yılan
Yılan
Doğu Öyküleri
Kır gezintimiz sırasında, o kova yılan babamı sokup öldürdü. Böylece kabilenin başına ben geçtim.
Osman Şahin
1940

Irgat
Beyaz Öküz
Büyümenin Türkçe Tarihi (Murathan Mungan)
Irgattır Keto, Cercis Ağa için terini akıtır. O, aldıkları nefes dahil her şeyin sahibidir.
Nursel Duruel
1941

Fiş
03 Nöbeti
Geyikler, Annem ve Almanya
Ben, bana da zaman bırakacak, beni bir anten parçasına, bir fişe dönüştürmeyecek bir iş sahibi olmak için okumak istiyorum.
Işıl Özgentürk
1948

Üvey
Musa'nın Yedi Taşı
Derdim Yeter, Sakin Ol
Şu yedi taşı bir üst üste koyabilse, düğün olacaktı,
Özcan Karabulut
1958

Sınır
Rojda
Aşkın Halleri
.... yaşımın, annesiyle arkadaşlığımın çizdiği sınırlar ....
Yıldız Ramazanoğlu
1958

Özür
At Hikayesi
Angelika
Yazmaya yeltenen bir kadın işe özür dileyerek başlamalıdır her şeyden önce.
Attila Şenkon
1962

Kaçış
Ten Yükü
Ten Yükü
Roman kahramanı, yazara bıraktığı bir notla var olduğu hikayeyi terk edebilir mi?
Gönül Kıvılcım
1963

Kuyu
Yasak Ülke
Bir Dersim Hikayesi (Murathan Mungan)
Murathan Mungan'ın dediği gibi, “Kendisi farkında olsun ya da olmasın bu ülkede herkesin bir Dersim hikayesi vardır.”
Nilüfer Açıkalın
1967

Mezarlık
Düşük
Yoldan Çıkmış Ölüler
Beklenmedik bir anda işini bitiren kiralık katil gibidir düşüncede biriken korku.
Mine Söğüt
1968

Kadınadam
Madam Arthur Bey
Deli Kadın Hikayeleri
Üslup önemliydi. …. bir kişinin elinden çıktığı izlenimi uyandırmalıydı ....
Yavuz Ekinci
1979

Silah
Silah
Sırtımdaki Ölüler
.... oğluyla fotoğrafında tanışmış babaların yaşadığı o coğrafya ....

Çok daha fazlası, dünyanın ve edebiyatın neresinde olursa olsun yaşamla ilgisi kopmamış herkes için bir başucu kitabı olabilecek İpekli Mendil'in sayfalarında ve sonundaki yirmi beş sayfalık yazar bilgileri, madde başlığı, öykü ve kaynak yayın listesinde bulunabilir.

....

Yazarın yüzü sözcüklerle betimlenebilir, gösterilebilir mi? Tanıdığımız birinin fotoğrafına baktığımızda tüm ayrıntıları hatırlayarak onunla eşleştirmemiz gibi, bir yazarın da kısa bir metinde edebiyat fotoğrafı çekilip paylaşılabilir mi?

Öyküleri öykü yapan nedir? Bazen tek bir sözcük, bazen öykünün tümü, bazen satırların arasına gizlenip okurla oynamayı bekleyen yazılmamış ışıklar mıdır?

Öyküyü öykü yapan her neyse, iyi bir öykünün ardından büyülü sözcükler gizemli bir düzenle asılı kalır boşlukta. Yağmur sonrası ince dallar ve yapraklarda parlayan su damlacıkları gibi.

Yazarı o yazar yapan neyse, bunlar yansıtılabilir mi kitap arkası gibi kısacık yazılar ve alıntılarla?

Yaşamı hep savunacak gücü bulabilir mi sanatçı? Bazen çok ağır bedeller yüklemez mi bu uğraş? Gerçeğin acımasızlığıyla arasındaki uçurum büyüdükçe ona tek bir son seçenek kalmaz mı?

Özgürlük üzerine kaç öykü yazılmıştır, yazılacaktır?

Olağanüstü güzellikleri yaratabilecek güçte olan insan ihanet etmese yaşamı evrenin en güzel şiirlerinden biri olur muydu?

....

Sanatçının yaşamı savunma sorumluluğu var mıdır? Bu uğraşı ona çok ağır bedeller ödetse de, sonu sıkışmışlık ve tükenmişlikle büyümüş bir yalnızlığın denizinde boğulmak olsa da, hep yaşamı savunmanın bir yolunu bulmalı mıdır? Ahmet Cemal, "Dosyası Çabuk Kapatılan Bir Ölüm Olayı" için bir soruşturma açmalı mıdır?

Bir öykünün anlattıkları mıdır, anlatmadıkları mıdır önemli olan? Sözcüklerle çizilen resimlerin yakan bir parlaklıkla çarpması mı, sessiz bir derinlikle her yanı sarması mıdır? Bir kuşun önüne yaprak gelince, yaprağın rengi sarıysa ne olur? Şükran Farımaz'ın "kaleminin ucundaki alevler" büyür, "tutuşan bir öfke yavaşça ateş alır" mı? Yazar "benzersiz bir bahçe"yi "öyküyü baştan sona parçalayıp" mı açar, "iç kırıklıklarına, Sevim Burak'a, Marquez'in Kırmızı Pazartesi'sine" yeniden söz vererek mi? Sarıyaprakkuşu nerede yaşar?

Ferit Edgü'nün Yılan'ını anlatmak için "Hatırlarım, güzel, güneşli bir gündü. Kır gezintimiz sırasında, o koca yılan babamı sokup öldürdü. Böylece kabilenin başına ben geçtim" yeter mi?

Bir de "Sonsöz" gerekir miydi İpekli Mendil için, yoksa kitapta buluşan öykülerin konuşmaları bir sessizlikle mi bitmeliydi?

....

İpekli Mendil, tanıtım etkinlikleri ve basında yazılanlarla belirli bir etki yaratmış. Günümüzün yeni
olanakları da kullanılmış. Yayımlanan tüm yeni kitaplar gibi, İpekli Mendil'le ilgili bilgilere, tanıtım yazı ve söyleşilerine hemen ulaşılabiliyor. (2, 3, 4, 5, 6, 7) Kitapta yer alan bir öykücünün sevincine bile rastlanabiliyor. (8) Gelişmeler İnternet sayfalarından izlenebiliyor. (9, 10, 11)

Öykü yıllıkları, önceki yıla ışık tutuyor, izler getiriyor. (12, 13) İpekli Mendil ise öykünün uzaklara
uzanan geçmişine de bir pencere açmış.

Kitabın tanıtım bülteninde aşağıdaki bölümler yer alıyor.

"Bir öykü sözlüğü yapmak istiyorum, öykümüzün nesnelerini, renklerini, kavramlarını, anlarını, karakterlerini maddeleştiren bir sözlük olacak bu."

"Yekta Kopan'ın Eşik Cini dergisinde başlayıp işinin ehli bir ekiple, uzun uğraşlar neticesinde genişlettiği bir çalışma İpekli Mendil. Tanzimat döneminden bugünün genç yazarlarına yüzlerce ismi, öykülerinden alıntılanmış maddeler çerçevesinde, sözlükçü titizliğiyle bir araya getiriyor. Tanıdığımız isimlere yeni bir gözle bakmamızı sağlarken gözden kaçırdığımıza hayıflanacağımız eski ustalarla tanıştırıyor ve nihayet bugünün genç ustalarını bize takdim ediyor. İpekli Mendil, Türkçe öykünün gelişim serüvenini, yüzyıllar içinde değişen çehresini, değişmeyen dertlerini 300 farklı öykücüden örneklerle gösteren bir başucu kitabı."

Eray Ak, Yekta Kopan'ın sunuşundan bir alıntı yapıyor:

"Ortaokuldaydım. On üç ya da on dört yaşında. Kısacık bir öykü okudum. Her satırında öykünün bana sunduğu dünyada bir adım daha ilerleyerek, her satırında biraz daha heyecanlanarak, her satırında yazıdan oluşmuş bir evrende nefes almanın güzelliğine hayran olarak. Son iki paragrafa geldiğimde çoktan bir yumruk oturmuştu boğazıma. Derken o satırlar çıktı karşıma...

Ölmek üzereydi. Sımsıkı kapalı yumruğunu kapıcı açtı. Bu avucun içinden bir ipekli mendil su gibi fışkırdı.

Sonraki paragrafa geçmeden durdum, bir daha okudum bu satırları. Neredeyse benimle yaşıt bir hırsızın, sevdalısına söz verdiği ipekli mendil uğruna ölüme düştüğü sahnenin hüznünden daha güçlü bir duygu sarmıştı beni. İpekli mendilin, o çelimsiz avuçtan 'su gibi fışkırmasına' vurulup kalmıştım."

Aylarca okuyarak bu özgün çalışmayı hazırlayan ekipte Ayçin İnci, Betül Tekeli, Billur Özeke, Cansev Erdemir, Dilvin Tüfekçioğlu, Doğan Toryan, Ebru Tepeler, Eda Yavaş, Filiz Berk Doğutürk, Gülda Şahin, Harika Uygur Ülkü, İzzetiye Keçeci, Jülide Emre, Lütfi Aydeniz, Mehtap Akdeniz, Müge Manuş, Nefin Huvaj, Özgür Can Öney, Özlem Ulus, Pelin Öney, Seda Arkan, Servan Güney, Sinem Cerrah ve Süreyya Duygu Yalçın'ın bulunduğunu, İpekli Mendil'in aslında öykücülüğümüzün özenle çekilmiş bir fotoğrafı olduğunu, edebiyata yansıyan toplumsal sorunlardan değişen toplumsal algılara, farklı inanışlardan farklı şehirlerin yine farklı sokaklarına, bazen şehri bırakıp bir köyün tozlu yollarına ve her maddede çoğaltabileceğimiz daha pek çok olgu, kavram, duyuş ve duruşa yer verdiğini belirtiyor.

Kitabı Suzan Demir "Tanzimat’tan bu yana yazılmış öykülerin içersindeki kelimelerin, atmosferin ve nesnelerin toplandığı bir sözlük düşünün. Sait Faik’in İpekli Mendil öyküsüyle aynı adı taşıyan bu sözlüğün içinde; adını şimdiye kadar hiç duymadığınız yazarlardan en ünlü öykü ustalarının, bilmediğiniz öykülerine kadar geniş bir yelpaze var" girişiyle, Fatma Yakan "öyküyü sevenlerin mutlaka okumak isteyeceği, öyküyü tanımayanların ise tanıyıp sevebileceği bu kitap genç okurların da ilgisini çekebilecek nitelikte" sözleriyle tanıtıyor. Burcu Aktaş'ın yaptığı söyleşide Yekta Kopan "Peki yola çıkarken maddelerin başlığını neye göre belirlediniz? sorusuna "Bu coğrafyanın mekânları, nesneleri, karakterleri öncelikliydi. Kısacası, Cumhuriyet dönemi öyküsünün izinde, sivil bir tarih oluşturabilecek maddelere yoğunlaştık. Milli Gelir’den Pul Biber’e, Cumartesi Anneleri’nden Radyoevi’ne, Şahmaran’dan Bayram Namazı’na, Rakı’dan Nazar Boncuğu’na, öykülerin ve yazarların izinde bir yolculuk" yanıtını veriyor.

Twitter sayfasında kitabın tarihi birikmeye başlamış, gelişmeler yer alıyor, yazarlar ve okurlar ses veriyor:

Yekta Kopan @yektakopan · 17 Kasım 2014:
Şöyle diyeyim; öykümüzün/öykücülüğümüzün haritası @ipeklioyku adresinde huzurunuzda olacak. Varsa bir yanlış vebali boynuma…

İpekli Mendil @ipeklioyku · 17 Kasım 2014:
Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları…” diyen Sait Faik'e selam olsun. "Hişt, Hişt"

Can Öz @ccanozz · 1 Aralık 2014:
Yekta Kopan'ın hazırladığı İpekli Mendil kitabının genç yazarları teşekkür pastası göndermişler. Derhal tükettik.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 1 Aralık 2014:
İpekli Mendil'imize böyle özel bir kapak hazırladığı için @utkulomlu'ya ve @CanYayinlari'na çok teşekkür ederiz.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 4 Aralık 2014:
Değerli Yazarımız Attila Şenkon İpekli Mendil için, "muzip bir öykü sözlüğü" diyor. Ne güzel bir tanım.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 5 Aralık 2014:
"İpekli Mendil ile "Türk Öyküsü"nün köklerini, kılcal damarlarını kitaplaştırmışsınız. Bu kitap,
edebiyatımızda bir ilk," diyor Osman Şahin.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 5 Aralık 2014:
Biraz da, "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” diye soran Oğuz Atay'a özlemdir İpekli Mendil.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 6 Aralık 2014:
İpekli Mendil'imizin "Sırdaş"ı, edebiyatımızın bizi çoğaltan sesi Behçet Çelik kitabımızı çok sevmiş. Biz de onu...

Ahmet Ümit @baskomsernevzat · 6 Aralık 2014:
Yekta Kopan'ın öncülüğünde yayınlanan çok farklı, çok ilginç, çok güzel bir çalışma. İpekli Mendil. Oku, okut...

İpekli Mendil @ipeklioyku · 10 Aralık 2014:
Mahkumların, işçilerin, fakirliğin, işsizliğin, acılı insanların sesi Orhan Kemal. (Fotoğraf Ara Güler)

İpekli Mendil @ipeklioyku · 12 Aralık 2014:
"Aslında her şey iyi bir okur olma çabasıyla başladı." @Radikal_Kitap

İpekli Mendil @ipeklioyku · 12 Aralık 2014:
"...kitabı okuyup “Neden şu isim ya da şöyle bir madde yok?” diyen olursa mutlu olurum."

Can Yayınları @CanYayinlari · 12 Aralık 2014:
Yekta Kopan ve öğrencileri İpekli Mendil'i anlatıyor...

Gulriz Sururi @gulrizsururi · 12 Aralık 2014:
@ipeklioyku @yektakopan umarım okumaya özendirir gençleri, çok emek verilmiş, kutluyorum hepinizi.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 14 Aralık 2014:
"Birer öykü tadında madde madde," diyor Çağlayan Çevik, Hürriyet Pazar Keyif ekinde.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 15 Aralık 2014:
"Karin" demek pusula demek bizim için. Bize tüm yönleri gösteren demek. @KarinKarakasli

Yekta Kopan @yektakopan · 19 Aralık 2014:
Öğrencilerimin kaleminden çıkan İPEKLİ MENDİL'in kutlaması var bu gece. Dilerim hep böyle mutlu…

İpekli Mendil @ipeklioyku · 20 Aralık 2014:
"İpekli Mendil" bugün Milliyet Kitap'ta.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 21 Aralık 2014:
İpekli Mendil kutlamamızda Hakan Günday ve Tuna Kiremitçi de bizimleydi. @140darbe

İpekli Mendil @ipeklioyku · 21 Aralık 2014:
"Masa da masaymış ha" @selimatakan @gulrizsururi @yektakopan #engincezzar @zeynepozbtr İpekli Mendil'imizle sevgiler

İpekli Mendil @ipeklioyku · 22 Aralık 2014:
Başar Başarır ve Deniz Yüce Başarır İpekli Mendil kutlamamızda. Onlara bayıldık. @basarbasarir @denizybasarir

İpekli Mendil @ipeklioyku · 22 Aralık 2014:
Ece Temelkuran'ı kutlamamızda gördüğümüz ilk an. Hiç unutmayacağız, çok teşekkürler @ETemelkuran @basarbasarir

İpekli Mendil @ipeklioyku · 25 Aralık 2014:
"İpekli Mendil, aslında öykücülüğümüzün özenle çekilmiş bir fotoğrafı," diyor Eray Ak, @CumKitap

İpekli Mendil @ipeklioyku · 5 Ocak 2015:
Sarnıç Öykü'nün yeni sayısında "İpekli Mendil" yolculuğumuzu tanımladık. Yine harika bir dergi olmuş @sarnicoyku

İpekli Mendil @ipeklioyku · 7 Ocak 2015:
İpekli Mendil, "Türkiye'de öykünün kronolojisi" ile bu ay @tarihdergi sinde.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 10 Ocak 2015:
"Yekta Kopan'ın hazırladığı 'İpekli Mendil' edebiyatımızın alfabetik hafızası gibi," diyor Doğan Hızlan Hürriyet'te.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 13 Ocak 2015:
Öykülerden ilhamla "İpekli Mendil" http://www.sabitfikir.comelestiri/oykulerden-ilhamla

İpekli Mendil @ipeklioyku · 20 Ocak 2015:
İpekli Mendil'in ikinci baskısı kitapçılarda ve internet satış sitelerinde yerini aldı.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 30 Ocak 2015:
Notos'un 50. sayısında "İpekli Mendil"imizi anlattık. Nefis, yine arşivlik bir sayı olmuş @NotosKitap

İpekli Mendil @ipeklioyku · 5 Şubat 2015:
"Öykünün Cebindeki İpekli Mendil" M. Sadık Aslankara'nın kaleminden bugün @CumKitap ekinde.

İpekli Mendil @ipeklioyku · 9 Şubat 2015:
Tanıtım filmimizi izlediniz mi? Yücel Erten'e çok teşekkür ederiz.

Kuşkusuz böyle güzel bir çalışmanın ilgi görmesi, coşkuyla kutlanması, kısa sürede ikinci baskısını yapması çok güzel. Yine de Öykü tarihinin zor yıllarının öykücülerinin yaşamlarını, Sait Faik'i, Sabahattin Ali'yi hatırlayınca insanın içinde sanki bir yara sızlıyor.

....

Kitap ortaklaşa bir çabanın ürünü.

İpekli Mendil değerlendirmelerini yazanlara biraz haksızlık yapılmış olabilir mi? Kitabın ön kapağında yalnızca editör olduğu için değil, arka ve iç kapakta tüm adlar var çünkü. Başlıkları yazanların kimlikleri belirtilmediği için. Kuşkusuz başından sonuna birlikte yürütülen bir çaba ortak bir düşünce denizinde erimiş olabilir. Yine de yazılan her metin sonuçta tek bir kişinin kaleminden, daktilosunun tuşlarından, bilgisayarının klavyesinden, ya da akıllı telefonunun ekranında beliriveren harflerden çıkmak zorundadır. İki insanın en temel bir konuda yazacakları birer cümle bile aynı olamaz. Geçmişlerinin ve bulundukları yerin izleriyle seçilir, biçimlenir.

Geçmişte ortaklaşa çabaları çok değerli buluyor, katkıda bulunanların adlarının belirtilmesine bile gerek olmayabileceğini düşünüyordum. İnsanlığın yakın ve uzak birikimlerinden yararlanmanın zorunluluğuna ilişkin inancım sürüyor. Ancak, bireyin yaşamın öznesi olarak tanımlandığı çağımızda, kişisel izlerin artık çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, kitabın sonundaki dizinde, başlıklarla ilgili değerlendirmeleri kimin yazdığını belirtecek bir sütun görmek hoşuma gidecekti.

Ortak çalışmayla kitabı oluşturan kişilerin nasıl bir araya gelip çalışmayı sürdürdüğü, yazarların ve
öykülerin seçimiyle yazılanların değerlendirmesinin nasıl yapıldığı İpekli Mendil ekibinde hoş anılar ve değerli bir deneyim olarak yer almış olmalı. Bu süreçte okuduklarının, yazdıklarının ve yaşadıklarının onları yeni ve daha güzel deneyimlere götüreceğine, kitabın, öykülerin büyülü dünyasıyla önceden kurmuş olduğu yakınlık ne düzeyde olursa olsun, her okurda yaşamı boyunca anlamlı izler taşımayı sürdürecek değerli bir kaynak olarak kalacağına kuşkum yok.

....

Yazıyı günümüzün acımasızlıklarının getirdiği umutsuzlukla, bir kısa öyküyle bitirmem doğru olur mu?

....

Kâğıt Mendil

Yaşamı boyunca hep kaçmıştı, son anlarında yine kaçmaya çalışmıştı. Güvenebileceği, sığınabileceği, saklanabileceği tek bir kapı bulamamıştı. Gençliğini çocukluğunda yitirmiş, düşünebildiği en büyük yaşın yorgunluğuyla on yedisinde gidiyordu. Kurtulmak için ölüm tüccarlarının peşine takılmayacaktı. Yalanların arasına gömülmeyecekti. Korkunç bir gaddarlığın parçası olmayacaktı. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, gençlere, hiçbir insana zarar vermeyecekti.

Ölmek üzereydi. Sımsıkı kapalı yumruğunu açtı. Beklenmedik ziyaretçisiyle son ve ölümcül konuşmasını yapmak için çalıştığı atölyenin kapısından çıkarken yağlı avucunu temizlemiş olduğu kâğıt mendil rüzgarla sürüklendi. Nereye gideceğini bilmeyen bir kuş gibi çevresinde uçtu, dönüp durdu.

1. Yekta Kopan (Editör), İpekli Mendil / Öykümüzde Nesneler, Karakterler, Mekânlar ve Daha Fazlası, Can, 2014


3. Eray Ak, Yekta Kopan editörlüğünde bir öykü sözlüğü: "İpekli Mendil",

4. Suzan Demir, Bu sözlüğün bir “öyküsü” var, http://www.taraf.com.tr/kultur-ve-sanat/bu-sozlugun-bir-oykusu-var/

5. Fatma Yakan, “İpekli Mendil”in izleri, http://www.edebiyathaber.net/ipekli-mendilin-izleri-fatma-yakan/

6. Yekta Kopan’ın “İpekli Mendil”i çıktı!, http://www.cafesanat.com/?p=content_haberler&gl=edebiyat&cl=haberler&i=5183

7. Burcu Aktaş, Sözlükler benim için hayatın filikası, http://kitap.radikal.com.tr/makale/haber/sozlukler-benim-icin-hayatin-filikasi-41134

8. Selgin Gb, İpekli Mendil, http://selgingb.com/2014/12/09/ipekli-mendil/

9. İpekli Mendil, https://twitter.com/ipeklioyku




13. Mehmet Arat, Yaşamın Acı Tatlı Öyküleri, http://www.blogmilliyet.com/yasamin-aci-tatli-oykuleri/Blog/?BlogNo=481277

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder