Sıcak
bir yaz geçmiş, İspanya'ya hiç gitmeden İspanya'da bir
gezintiyi, İspanya bahçelerindeki bir gecenin müziğini yazmıştım.
(1)
Son
yıllarda yazlar hep sıcak geçiyor. Küresel ısınmanın mı,
küreselleşmenin mi etkisi? Hava da, yaşam da ısındıkça
ısınıyor. Bu yaz da öncekileri aratmadı.
"2016
yazında artık asla olmayacağı sanılan bir kalkışma yaşandı.
Darbe girişimi oldu. 15-16 Temmuz arasında Türk Silahlı
Kuvvetleri bünyesinde kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak
tanımlayan bir grup asker, bir askerî darbe girişimi
gerçekleştirdi." (2)
Şaşırtıcı
ama iletişim kanallarının artması, ışık hızıyla bağlanmak,
bilgiye ve düşünceye kolayca ulaşabilmek insanları pek de
yakınlaştırmıyor. Gerçekleri görmelerini, daha iyinin yollarını
aramalarını, kendi geleceklerini korumalarını sağlayamıyor.
Öfkeli ve kısır tartışmalar, nefret ve uçurumlar yükseliyor.
Umutlar çoğu kez boşa çıkıyor. Yeni bir sayfa açacaklarını
söyleyerek gelenler bambaşka yollara sapıyorlar. Geçmişin
derinliklerinden gelen karanlığı ve bağnazlığı sonsuza dek
yaşatmayı, çıkarlarını korumanın ve ayakta kalmanın tek yolu
olarak görüyorlar.
Sıcak
günler, sıcak aylar, sıcak yazlar, sıcak yıllar geçiyor. Yeni
sayfalar açılamıyor.
Güzel
günler bir türlü gelmiyor, "insanlar ellerini korkmadan
düşünmeden birbirlerinin ellerine bırakarak, yıldızlara
bakarak: "Yaşamak ne güzel şey!" diyemiyorlar.
"Topraktan ateşten ve denizden doğanların en mükemmeli"
bir türlü doğamıyor.
Hakan Bilge,
Luis Bunuel'in
"Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği" filmiyle ilgili bir
yazısında 1970'lerin başlarıyla ilgili güzel bir özet vermiş:
"Filmin
yapım yılı olan 1972’yi özellikle anarak başlamak istiyorum. O
dönemi şöyle kısaca bir gözden geçirmek yararlı olabilir: ‘68
kuşağının yankılarının sürdüğü, Amerika’nın Vietnam’da
katliamlar yapmaya devam ettiği, ekonomik yapının post-endüstriyel
evreye denk geldiği, Soğuk Savaş’ın olanca hararetiyle dünyayı
kasıp kavurduğu, sinemanın ise yeni atılımlarla karşı karşıya
olduğu bir ‘cadı kazanı’. Bir yanda Amerikan sineması Stanley
Kubrick, Robert Altman, Arthur Penn, Sam Peckinpah ile doruğa çıkıp
içerik olarak yenilenirken, bir yanda da Avrupa’da Jean-Luc
Godard’ın başını çektiği Yeni Dalga (Nouvelle Vague) hareketi
sinemayı deyim yerindeyse çalkalamaktadır. Siyasi komplo filmleri,
Sydney Pollack ve Alan Pakula’da yankısını bulurken, bir metafor
ya da bir kaçış olarak addedilebilecek felaket filmleri furyası
da bu dönemde başlayacaktır." (3)
Sonra
"ya burjuva ahlakı, onun kültürel yapısı, lümpen hayat,
dinsel motifler?" diye sorarak Bunuel’in filmini anlatmış:
"Kimler
yok ki orada: Gençlik hareketlerini baltalayan kodaman zenginler,
işkenceyi rutin müesseselerin doğal bir parçası haline getiren
gardiyanlar, askeri mecranın yüksek rütbeli subayları, içki
markalarını adları gibi ezberleyen makyajlı ve pomadalı, üstelik
kocalarını aldatan geveze kadınlar..." (3)
Konuyu
bir alıntıyla bağlamış:
“Burjuvazi...
insanla insan arasında, çıplak çıkardan, katı ‘nakit
ödeme’den başka hiçbir bağ bırakmadı. Dinsel tutkuların,
şövalyece coşkunun, dar kafalı duygusallığın ilahi vecde
gelmelerini, bencil hesapların buzlu sularında boğdu. Kişisel
onuru, değişim-değerine indirgedi ve sayısız tasdikli kazanılmış
özgürlüklerin yerine, o tek insafsız özgürlüğü, ticaret
özgürlüğünü koydu. Tek sözcükle dinsel ve siyasal düşlerle
perdelenmiş sömürünün yerine açık, utanmaz, dolaysız ve yalın
sömürüyü koydu.” (3)
Şaşırtıcı
olan tüm değerlerin değişim piyasasında işlem görmeyi
sürdürmeleri midir, bilginin ve düşüncenin ışık hızıyla
akmasına karşın insanın kişisel onurun ve vicdenın yaşamdaki
önemini anlamayı bir türlü becerememesi midir?
....
Türkiye
ve dünya yeni bir sayfayı açmayı ne zaman başaracak bilemiyorum
ama bu yaz, yaprakları ve dallarıyla çok uzun süredir uğraştığım
sayfalar, “2000+X”
bir kitaba dönüştü. (4,5) Kitap, bu yıl otuz beşinci yaşını
kutlamaya hazırlanan ve 12-20
Kasım 2016 tarihleri
arasında yapılacak olan İstanbul
Kitap Fuarı'nda
(6), Kanguru Yayınları
(7) kitapları arasında yer alacak.
Biraz
kısa bir yazı oldu ama bazen susmak konuşmaktan daha etkili
olabiliyor. Normalde asla yaşanmaması gereken akıl almaz olayların
ve davranış biçimlerinin günlük yaşamlarımızın dayatılan
bir parçası olduğu koşullarda, doğru sözleri bulmak zorlaşıyor.
Yazıyı
kitaptan bir alıntıyla bitireyim:
“Tarihteki
çarpıtılmış bilgiler de gerçeği verecek bulmacanın çözümünü
kendi içlerinde taşıyorlardı mutlaka.”
1.
Mehmet Arat, Yaşamak, Gezmek, Ölmek,
https://www.facebook.com/mehmetarat2000X/photos/a.1699836773463930/2442156922565241/?type=3&theater,
https://bilimsanati.blogspot.com/2019/08/yasamak-gezmek-olmek.html,
http://www.sanatlog.com/edebiyat/yasamak-gezmek-olmek/
2.
Mehmet Arat, Eşsiz Bir Okuma Serüveni: Gülün Adı,
https://www.facebook.com/mehmetarat2000X/photos/a.1699836773463930/2453730054741261/?type=3&theater,
https://bilimsanati.blogspot.com/2019/08/essiz-bir-okuma-seruveni-gulun-ad.html,
http://www.sanatlog.com/edebiyat/essiz-bir-okuma-seruveni-gulun-adi/
3.
Hakan Bilge, Kuşbakışı Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği (1972,
Luis Bunuel),
http://www.sanatlog.com/sanat/kusbakisi-burjuvazinin-gizemli-cekiciligi-1972-luis-bunuel/
4.
Mehmet Arat, 2000+X "Uzun Bir Arayışın Kısa Öyküsü",
Kanguru Yayınları, Eylül 2016,
https://www.kitabinabak.com/kitap/2000-x--mehmet-arat--kanguru-yayinlari--kbk--9786051750842
5.
Mehmet Arat, 2000+X "Uzun Bir Arayışın Kısa Öyküsü",
https://www.facebook.com/pg/mehmetarat2000X/photos/?tab=album&album_id=1690118181102456,
http://blog.milliyet.com.tr/eski-oykuler--yeni-bir-sayfa/Blog/?BlogNo=545248,
http://2000-x.blogspot.com.tr/
6.
35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 12 - 20 Kasım 2016,
http://tuyap.com.tr/fuarlar/35-uluslararasi-istanbul-kita-fuari#fuar-profili
7.
Kanguru Yayınları, https://www.facebook.com/kanguruyayinlari,
https://www.kanguruyayinlari.com.tr/,
http://kanguruyayinlari.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder